Gözaltına alınan Rektör Yardımcısı’ndan yeni açıklama
Cumhuriyet Başsavcılığının ismini kullanarak 3 milyon lira aldığı öne sürülen Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ATÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cihan Çetinkaya, “Sazan sarmalı tuzağına düştüm” dedi.
ATÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Çetinkaya, görevden alındıktan sonra açıklamada bulundu. Cumhuriyet Başsavcılığının ismini kullanarak 3 milyon lira aldığı öne sürülen Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ATÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cihan Çetinkaya görevden alındı. İddialarla ilgili gözaltına alınan Çetinkaya, emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi. Yurt dışına çıkış yasağı konularak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Çetinkaya gözaltı, görevden alınma ve hakkında çıkan haberler sonrasında yazılı açıklamada bulundu.
Prof. Çetinkaya’nın açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Birkaç gündür hakkımda basında ve sosyal medyada yer alan iftiralar nedeniyle bu açıklamayı yapma gereğini duydum. Alparslan Türkeş Üniversitesi Rektör Yardımcısı olarak görev yapmaktayım. Meslek hayatım boyunca akademik etik ilkelere bağlı kalarak ülkemizin eğitimine ve bilimsel gelişimine katkı sunmayı bir görev bildim. Ancak ne yazık ki, son dönemde organize dolandırıcılığın ve bir kumpasın hedefi haline getirildiğim bir süreci yaşamaktayım.11.03.2024 tarihinde bir araç satın almak isterken “sazan sarmalı” denilen organize bir dolandırıcılık tuzağına düştüm ve 1.5 milyon TL zarara uğradım. Yaklaşık 7-8 ay sonra bu organize çetenin bazı failleri yakalandı ve çete Avukatları beni arayarak mağdur olduğum miktarın anaparasını banka hesabından gönderdi. Olay kapandı diye düşünürken yaklaşık 1 ay sonra şu an Adana 12. Ağır Ceza’da tutuklu yargılanan (2024/429 nolu dosyada) bir failin abisi arayıp uzlaşmak için ilave para teklif etti ve şikayetinizden vazgeçerseniz kardeşim daha az ceza alacak dedi. Ben de hukukçu arkadaşlarımla danışarak siber suçlarda görevli bir arkadaşımla beraber yine banka üzerinden parayı almak için maaş müşterisi olduğum bankanın önüne gittiğimde olayın bir tuzak ve kumpas olduğu gerçeğiyle karşılaştım. Hakkımdaki dolandırıcılık iddiaları kesinlikle gerçek dışıdır ve beni karalamaya yönelik bir iftiranın ürünüdür. Bu olay, kişisel ve mesleki itibarımı zedelemek için kurgulanmış bir komployu içermektedir. Konuyla ilgili olarak yetkili mercilere başvurulmuş ve hukuki sürecin başlatılması sağlanmıştır. Adaletin en kısa sürede yerini bulacağına olan inancım tamdır. Bu süreçte özellikle basın mensuplarından ve kamuoyundan beklentim, yargı süreci tamamlanmadan değerlendirmelerde bulunulmaması ve adil bir tutum sergilenmesidir. Yaşanan bu olay, sadece şahsımı değil, aynı zamanda ailemi, bağlı bulunduğum kurumu ve akademik camiamızı da derinden etkilemektedir. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına, hukuki süreç ilerledikçe gerekli açıklamaları yapacağımı belirtmek isterim. Bu zorlu süreçte yanımda duran ve desteklerini esirgemeyen aileme, meslektaşlarıma ve öğrencilerime teşekkür ederim.”